Onbeşinci Menâkıb: Hazret-i Resûl-i ekrem “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” buyurur ki, arasat meydânında, Hak sübhânehü ve teâlâ emr eyler ki, Cennetden mahşer yerine sarı yâkutdan bir taht getirirler. Eni ve uzunluğu yirmi mil mikdârı olur. Ondan sonra, o tahtın sağ tarafına bir taht dahâ koyarlar. Eni ve uzunluğu bunun misâli olur. Ondan sonra sol tarafına ak gümüşden bir taht dahâ koyarlar. Eni ve uzunluğu bunlar gibidir. Ondan sonra, sarı yâkutdan taht üzerine Ebû Bekr-i Sıddîk “radıyallahü teâlâ anh” oturur. Sağ tarafında olan altından taht üzerine bir güzel melek oturur. Sol tarafında olan gümüş taht üzerine de bir melek oturur. Sonra, sağ tarafında oturan melek, ayak üzere durup, yüksek ses ile seslenir ki, yâ mahşer meydânındaki müslimânlar. Agâh olun ki, Cennet hazînedârı Rıdvân benim. Allahü teâlâ bana emr eyler ki, yâ Rıdvân! Cennet kapılarının anahtârlarını al. Habîbim Muhammed Mustafâ “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretlerine götür ve benim selâmımı söyle. Habîbim kimden râzı ise, hesâbsız ve azâbsız Cennete alıp git. Ben de Cennetin anahtârlarını alıp, Habîbi Ekreme “sallallahü aleyhi ve sellem” götürürüm. Allahü teâlânın emr-i şerîfi mûcibince ahvâli arz ederim. Server-i Enbiyâ buyurur ki; yâ Rıdvân! Anahtârları Ebû Bekre götür. Zîrâ, ben ümmetimin günâhkârlarının şefâ’atiyle vazîfeliyim. Bu hizmeti Ebû Bekr görsün. Bilmiş olunuz ki, hazret-i Ebû Bekre Cennetin anahtârlarını teslîm ederim ve de emrine mutî’ olurum. Her kimden ki, Ebû Bekr râzıdır, Cennete alıp, giderim. Kimden hoşnûd değildir, Cennete koymam; der. Ondan sonra sol tarafda gümüş taht üzerine oturan Melek ayak üzerine durup, seslenir ki, Cehennem hazînedârı Mâlik benim. Allahü teâlâ hazretleri bana hitâb eyler ki, yâ Mâlik! Cehennem kapılarının anahtârlarını habîbim Muhammed Mustafâ “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretlerine götür ve benden selâm söyle. Her kimden ki, Habîbim hoşnûd değildir; Cehenneme alıp, götüresin. Ben de Cehennem kapılarının anahtârlarını alıp, Sultân-ı Enbiyâya götürürüm. Allahü teâlâ hazretlerinin emr-i şerîfi üzere ahvâli açıklarım. Hazret-i Fahr-i kevneyn “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” buyurur ki, “Yâ Mâlik! Âsî ümmetin ahvâli ile meşgûlüm. Hemen anahtârları Ebû Bekre teslîm eyle. Bu hizmeti onlar görsünler. Şimdi uyanık olun ki, Cehennemin anahtârlarını hazret-i Ebû Bekre teslîm ederim. Ben de emr-i şerîflerine mutî’ olurum. Her kimden ki Ebû Bekr-i Sıddîk memnûn ve râzı değildir.
- 18 -