BEŞİNCİ BÂB
Ebû Bekr, Ömer ve Osmân “radıyallahü anhüm” Menâkıbı:
Birinci Menâkıb: İmâm-ı Begavî “rahimehullahü teâlâ” (Mesâbîh-i şerîf) kitâbında, Enes bin Mâlik “radıyallahü teâlâ anh” hazretlerinden rivâyet ederler. Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretleri Uhud dağına çıkdılar. Ebû Bekr, Ömer ve Osmân “radıyallahü teâlâ anhüm” da Uhud dağına çıkdılar. Dağ sallandı, ya’nî zelzele oldu. Resûl-i ekrem “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretleri mubârek ayağı şerîfleri ile dağa vurdu ve buyurdu ki, (Sâbit ol yâ Uhud! Senin üzerinde bir Peygamber, bir Sıddîk, iki şehîd vardır.)
İkinci Menâkıb: Yine (Mesâbîh-i şerîf)de Ebû Mûsâ el Eş’arî “radıyallahü teâlâ anh” hazretlerinden nakl olunmuşdur. Ebû Mûsâ el-Eş’arî buyurdu ki, ben Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretlerinin huzûr-ı şerîflerinde idim. Medîne-i münevvere bağlarından bir bağda idik. Bir şahs geldi. Kapıyı açmak taleb etdi. Hazret-i Resûl-i ekrem bana buyurdu: (Var, kapıyı aç. Cennet ile onu müjdele!) Ben de varıp, kapıyı açdım. Bakdım ki, hazret-i Ebû Bekrdir. Resûlullahın buyurduğu şey ile müjde verdim. Allahü tebâreke ve teâlâ hazretlerine hamd etdi. Ondan sonra bir şahs dahâ geldi. Kapıyı açmak taleb etdi. Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” buyurdu: (Var kapıyı aç ve Cennet ile ona müjde ver.) Ben de varıp, kapıyı açdım. Bakdım ki, hazret-i Ömerdir. Ona, Resûlullah hazretlerinin buyurdukları şeyi haber verdim. Allahü tebâreke ve teâlâ hazretlerine hamd etdi. Ondan sonra bir şahs dahâ kapının açılmasını taleb etdi. Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretleri buyurdu: (Var kapıyı aç ve Ona Cennet ile müjde ver ve o belâlar onun üzerine erişir.) Ben de varıp, kapıyı açdım. Bakdım ki, hazret-i Osmândır. Ona, Resûlullah hazretlerinin buyurduklarını haber verdim. Osmân “radıyallahü teâlâ anh” Allahü tebâreke ve teâlâ hazretlerine hamd edip, sonra dedi ki, (Allahül müste’ân) [Yardım ancak Allahü teâlâdan istenir.]