593

2– Abbâs ve Talha “radıyallahü teâlâ anhümâ” hazretleri arasında bir münâzara vâkı’ oldu. Abbâs “radıyallahü anh” buyurdu ki, hâcılara suyu ben dağıtdığım için dahâ fazîletliyim. Talha “radıyallahü anh” buyurdu ki, Beyt-i şerîfin kilidini ben tutarım. İstersem gece orada kalırım. Onun için ben dahâ fazîletliyim. Hazret-i Alî “kerremallahü vecheh” buyurdu ki, siz ne dersiniz! Ben sizden on ay evvel yüzümü bu kıbleye dönmüşüm. Siz o zemân yokdunuz. Allahü Sübhânehü ve teâlâ, meâl-i şerîfi(Hâcılara su vermeği ve Mescid-i harâmı binâ etmeği, îmân etmek ile ve Allah yolunda cihâd etmek ile bir mi tutuyorsunuz. Hâyır, böyle değildir. Allah zâlimlere [Resûline düşmanlık edenlere, Allahü teâlâya şirk koşanlara, dalâletde kalmakda ısrâr edenlere] hidâyet vermez. Derecesi Allah indinde en çok olanlar, Allaha îmân edenler, hicret edenler ile mallarını ve nefslerini Allah yolunda vererek cihâd edenlerdir) olan âyet-i kerîmeleri gönderdi. [Tevbe sûresi 19-20.ci âyeti kerîmeleri.]

3– Emîr-ül mü’minîn Alî bin Ebî Tâlib ve Fâtıma ve Hasen ve Hüseyn “rıdvânullahi teâlâ aleyhim ecma’în” hakkında, (Size islâmiyyeti bildirdiğim ve Cenneti müjdelediğim için, bir karşılık beklemiyorum. Yalnız yakınım olanları seviniz!) [Şûrâ sûresi 23.cü âyet-i kerîme meâli.] buyuruldu. Katâde “radıyallahü teâlâ anh” buyurdular ki, (müşrikler bir cem’iyyetde, görelim bakalım, Muhammed getirdiği sözler üzerine bir karşılık istiyecek mi, dediler.) Bu sözler üzerine Allahü tebâreke ve teâlâ hazretleri bu âyet-i kerîmeyi inzâl buyurdu. Sa’îd bin Cübeyr “radıyallahü teâlâ anh” hazretleri İbni Abbâs “radıyallahü anhümâ” hazretlerinden rivâyet etmişdir ki, bu karâbetden [yakınlıkdan], Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretleri, hazret-i Alî, Fâtıma ve Hasen ve Hüseyn “radıyallahü teâlâ anhüm” hazretlerini irâde etmişdir. Bir kimseye hiçbir hâlde bunları düşman tutmak lâyık olmaz.

4– Allahü tebâreke ve teâlâ hazretleri, Aliyyül mürtedâ “kerremallahü vecheh” hazretlerinin pâk dinli olmasını beyân edip, buyurdular ki [Hicr sûresi 47-48.ci âyet-i kerîmelerinde meâlen], (Biz o ehl-i Cennetin sadrlarından [gönüllerinden] hıkdı ve hasedi çıkarırız. Onlar birbirlerine kardeş olarak serîrleri üzere, dâimâ birbirlerine mukâbildirler. Cennetde onlar, eziyyet ve meşakkat mes etmez. Onlar Cennetden hiç ihrâc olunmazlar.)

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.