Sol tarafında da bir merdin sûreti vardır ki, alnında yazılmışdır: Bu Ömer-ül Fârûkdur. O merd ki, Allahü tebâreke ve teâlâ hazretlerinden gayri kimseden korkmaz. Önünde Osmânın “radıyallahü anh” sûreti ve alnı üzerinde yazılmışdır ki: Bu, iyi merdlerin hâsı ve iyi kulların büyüğüdür. Hazret-i Mustafânın “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” arkasında Aliyyül Mürtedânın sûreti, kılıcını omuzuna almış ve alnı üzerinde yazılmış ki, Mustafâ hazretlerinin birâderi ve amcazâdesidir. Ondan sonra Çihâr yâr sûretinin etrâfında amcaların ve dayıların sûreti ve diğer halîfeler ile vekîllerinin sûreti, muhâcir ve ensârın gâzîlerinin hepsi, başlarında yeşil imâme ve yeşil tâclar ve yeşil silâhlar ve binekleri de hepsi yeşil. Yarın kıyâmetde de böyle gelirler. Dünyâda güneşin nûru dünyâyı aydınlatdığı gibi, onların atlarının tırnaklarının nûru arasat meydânını nûrlandırır. Âdem aleyhisselâm dünyâda hayâtda idi; o tabut yanında idi. Âdem aleyhisselâm dünyâdan göç etdiler. Şît “alâ nebiyyinâ ve aleyhissalâtü vesselâm” hazretlerine mîrâs kaldı. Şîtden “aleyhisselâm” İdrîse “aleyhisselâm” ve böylece tâ İbrâhîm Halîl ve İsmâ’îl ve Mûsâ Kelîmullah ve Îsâ ibni Meryem “alâ nebiyyinâ ve aleyhimüssalâtü vesselâm” hazretlerine mîrâs kaldı. Bu kıssa uzundur. Bundan maksad odur ki, hazret-i Âdemin zemân-ı şerîfinden, hazret-i Îsânın zemân-ı şerîfine kadar her bir Nebî ve her bir Resûl, gazâya gideceği ve Allahın düşmanları ile harb edeceği zemân, o tabutu kendi ile berâber götürürdü. Muhammed Mustafa “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretlerinin berekât ve hayrâtından ve Çihâr yâr-i güzînin berekâtından zafer ve nusret ve fırsat müyesser olurdu. Bu konu(Kısâs)da mevcûddur.
Onüçüncü Menâkıb: Sahîh isnâd ile Atâdan, o da Abdüllah bin Abbâsdan “radıyallahü teâlâ anhümâ” bildirilen hadîs-i şerîfde, Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” buyurdular ki:(Kıyâmet günü bir nidâ edici, nidâ eder ki, Ehlullah olan kalksın! Ebû Bekr, Ömer, Osmân ve Alî“radıyallahü teâlâ anhüm” kalkarlar. Ebû Bekre denilir ki: Var, Cennet kapısında dur. Allahü tebâreke ve teâlâ hazretlerinin rahmeti ile, istediklerini Cennete koy. İstemediğini de Allahü teâlânın kudreti ile Cennete koyma. Ömere “radıyallahü teâlâ anh” denir: Var, mîzân [terâzî]yanında dur!