Resûlullah, (Ne sebebden buraya geldin!) buyurdu. O Sa’d dedi ki, (Kalbime bir korku geldi. Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretlerinin yanına geldim ki, koruyayım.) Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” Sa’da düâ etdi, sonra uyudu. (Mesâbîh)den alınmışdır.
7– Enes “radıyallahü teâlâ anh” hazretlerinden nakl edilmişdir. Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretleri buyurdular ki: (Her ümmetin bir emîni vardır. Bu ümmetin emîni Ebû Ubeyde bin Cerrâhdır.) (Mesâbîh)de yazılıdır. (Müslim) kitâbını şerh eden buyurmuşdur ki, (Emîn, güvenilen ve kendisinden râzı olunan kimse demekdir.) Âlimler buyurmuşlardır ki, emânet, Ebû Ubeyde ile bütün Eshâb-ı güzînde “rıdvânullahi teâlâ aleyhim ecma’în” müşterekdir. Lâkin, hazret-i Resûlullah, Eshâbdan ba’zısını ba’zı sıfatla üstün kıldı.
8– Ebû Hüreyre “radıyallahü teâlâ anh” hazretlerinden nakl edilmişdir. Buyurdu ki, Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretleri Sebir dağına vardılar. Ebû Bekr, Ömer, Osmân, Alî, Talha ve Zübeyr “radıyallahü anhüm” hazretleri de berâber idiler. Sebir dağı hareket etdi. Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” buyurdu: (Sâkin ol! Senin üzerinde, Peygamber, Sıddîk ve şehîdler var!) (Mesâbîh)de yazılıdır. Tayyibî “rahimehulah” buyurmuşlar ki, burada şehîd buyurulmasından maksad, ismi cins kasd edilmişdir ki, şehîdler demekdir. Zîrâ adı geçen hadîs-i şerîfde hazret-i Sıddîk da şühedâdandır [şehîdlerdendir]. Önce nakl olan hadîs-i şerîfden başka, buraya kadar nakl olan hadîslerin hepsi Eshâbdan nakl olunmuşdur. Bundan böyle hasen hadîsdirler.
9– Enes “radıyallahü teâlâ anh” hazretleri rivâyet etmişdir. Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretleri buyurdular ki: (Ümmetimin ümmetime en merhametlisi Ebû Bekrdir. Allahü teâlânın emrlerinde ümmetimin en şiddetlisi Ömerdir. Hayâ yönünden en sâdıkı Osmândır. En güzel mîzaclısı, Zeyd bin Sâbitdir. En iyi okuyan Ebû Zerdir. Halâli harâmı en iyi bilen Mu’âz bin Cebeldir. Her ümmet içinde bir emîn vardır. Bu ümmetin emîni Ebû Ubeyde bin Cerrâhdır.) (Mesâbîh) kitâbında hasen hadîs olarak bildirilmişdir. Lâkin (Tirmizî) rivâyeti ile bu hadîs-i şerîf hasendir, sahîhdir.