192

Resûlullahsallallahü aleyhi ve sellem” efendimiz: (Yâ Alî! Başını kaldır, güneş hâlâ görünüyor) buyurdu. Hazret-i Alî “radıyallahü anh” buna çok sevindi ve namâzını kıldı.

Hazret-i Ebû Bekr-i Sıddîk “radıyallahü anh”, bir gece, çok ibâdet etdiğinden, gece sonunda uyku basdırdı. Vitr namâzı geçdi. Sabâh namâzında, Peygamber efendimizi takîb ederek, mescid kapısında huzûruna gelip feryâd etdi. (Yâ Resûlallah! İmdâdıma yetiş, vitr namâzım geçdi) diye ağlıyarak yalvardı. Resûlullah efendimiz de, ağlamaya başladı. Bunun üzerine Cebrâîl “aleyhisselâm” gelip, (Yâ Resûlallah! Sıddîka söyle ki, Allahü teâlâ Onu afv eyledi) dedi.

Evliyânın büyüklerinden Bâyezîd-i Bistâmî “kuddise sirruh”, bir gece uyku bastırıp, sabâh namâzına uyanamadı. O kadar ağlayıp inledi ki, bir ses işitdi: (Ey Bâyezîd! Bu kusûrunu afv eyledim. Bu ağlamanın bereketi ile sana ayrıca yetmiş bin namâz sevâbı verdim) buyuruldu. Birkaç ay sonra yine uyku bastırdı. Şeytân gelip, mübârek ayağından tutarak uyandırdı. (Kalk, namâzın geçmek üzeredir) dedi. Bâyezîd-i Bistâmî hazretleri buyurdu ki: (Ey mel’ûn, sen böyle işi nasıl yaparsın? Sen, herkesin namâzının kaçmasını, vaktini geçirmesini istersin. Beni niçin uyandırdın?) Şeytân dedi ki: (Sabâh namâzını kaçırdığın gün, ağlayarak yetmişbin namâz sevâbı kazanmışdın. Bugün onu düşünerek, seni uyandırdım ki, bir vakt namâz sevâbı bulasın. Yetmişbin namâz sevâbına kavuşamıyasın!)

Büyük velî Cüneyd-i Bağdâdî hazretleri buyurdu ki: (Dünyânın bir sâati, kıyâmetin bin senesinden dahâ iyidir. Zîrâ bu bir sâatde, sâlih, makbûl bir amel işlenebilir ve o bin senede birşey yapılamaz). Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdu ki: (Bir kimse bir namâzı, bile bile öbür namâza birleşdirirse, seksen hukbe Cehennemde yanacakdır). Bir hukbe, seksen âhiret senesidir. Âhiretin bir günü bin dünyâ senesidir.

O hâlde, ey din kardeşim! Vaktini boş, fâidesiz şeylerle geçirme. Zemânının kıymetini bil. Vaktini en iyi şeylere sarf et. Sevgili Peygamberimiz, (Musîbetlerin en büyüğü, vakti fâidesiz şeylerle geçirmekdir) buyurdu. Namâzlarını vaktinde kıl ki, kıyâmet günü pişmân olmayıp, çok büyük sevâba kavuşasın! Hadîs-i şerîfde buyuruldu ki, (Bir namâzı vaktinde kılmayarak kazâya bırakıp, edâ etmezden önce vefât eden kimsenin mezârına, Cehennemden yetmiş pencere açılıp, kıyâmete kadar azâb çeker). Bir namâzını vaktinde, bile bile kılmayan, ya’nî namâz vakti geçerken, namâz kılmadığı için üzülmeyen, dinden çıkar veyâ ölürken îmânsız gider.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.