192

Yüzünü, kollarını yere, [kireçli, topraklı, taşlı dıvara] sürer. Elleri ve ayakları kesik olanın yüzü de yara ise, namâzı abdestsiz kılar. Abdest aldıracak kimse bulamıyan, teyemmüm eder. Çocuğu, kölesi, ücret ile tutduğu kimse, yardıma mecbûrdurlar. Başkalarından da yardım ister. Fekat, onlar yardıma mecbûr değildir. Kadın ve koca da birbirlerine abdest aldırmağa mecbûr değildirler.

Kan aldırarak, sülük tutunarak, yara, çıban olarak, kemiği kırılarak veyâ incinerek sargı [pamuk, gaz bezi üzerine flaster, merhem] koyan, orasını soğuk, sıcak su ile yıkamağa veyâ mesh etmeğe kâdir olamazsa, abdestde ve guslde, bunların yarıdan fazlası üstüne bir kerre mesh eder. Sargıyı çözmek zarar verirse, altındaki sağlam yerler yıkanmaz. Sargı aralarında görünen sağlam deri kısmları mesh edilir. Sargıyı abdestli olarak sarmak lâzım değildir. Meshden sonra, sargı değişdirilirse, üstüne başkası da sarılırsa, yenisine mesh lâzım olmaz.

Ayakda duramıyan veyâ ayakda durunca, hastalığının uzayacağını çok zan eden hasta, namâzını oturarak kılıp, rükü’ için bedenini biraz eğer. Sonra dikilip, sonra yere iki kerre secde yapar. Kolayına geldiği gibi oturur. Diz çökmesi, bağdaş kurması, ihtibâ etmesi, ya’nî kaba etleri üzerine oturup kollarını dizlerinin etrâfına halka yapması câizdir. Baş, diz, göz ağrısı hastalık sayılır. Düşmana görünmek korkusu da, özrdür. Ayakda orucu, abdesti bozulan da oturarak kılar. Bir şeye dayanarak ayakda durabilen dayanarak kılar. Ayakda fazla duramıyan, iftitâh tekbîrini ayakda alıp, ağrı hâsıl olunca, oturarak devâm eder.

Yere secde yapmakdan âciz olan, ayakda okuyup, rükü’ ve secde için oturarak îmâ eder. Oturup rükü’ için biraz, secde için dahâ çok eğilir. Bedenini eğemiyen, başını eğer. Birşey üzerine secde etmesi lâzım değildir. Birşey üzerine secde ederse, secde için, rükü’dan fazla eğilmiş ise, namâzı sahîh olursa da, mekrûhdur. Dayanarak oturmak mümkin iken, yatarak îmâ câiz olmaz. Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem”, bir hastayı ziyâret etdi. Bunun eli ile yasdığı kaldırıp, üzerine secde etdiğini görünce, yastığı aldı. Hasta, odun kaldırarak bunun üstüne secde etdi. Odunu da aldı ve (Gücün yeterse, yere secde et! Yere eğilemezsen, yüzüne birşey kaldırıp, bunun üzerine secde etme! Îmâ ederek kıl ve secdede, rükü’dan dahâ çok eğil!)buyurdu. (Bahr-ür-râık)da bildirildiği üzere, Âl-i İmrân sûresinin yüzdoksanbirinci âyet-i kerîmesinde meâlen, (Namâzı, gücü yeten ayakda kılar.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.