Nemâz kılmışsa, kazâ etmez. Bunun için, hanefîde ve hanbelîde guslden önce, idrâr çıkararak, idrâr yolunda kalmış olan menî parçasını çıkarmak, sonra gusl etmek lâzımdır. Şâfi’îde, bevl etmiş ise de, tekrâr gusl abdesti alması lâzımdır. Mâlikîde, bevl etmemiş ise de, tekrâr gusl abdesti lâzım olmaz.
Haşefe, ferce veyâ kadının veyâ erkeğin dübürüne girince, menî aksa da, akmasa da, her ikisine gusl etmek farz olur. (Sodomie)de, ya’nî hayvâna idhâl edince ve (Nekrofili)de, ya’nî ölüye idhâl edince akmazsa, hanefîde gusl lâzım olmaz. İdhâl edilen hayvan, kesilip yakılır. Etini yimek de câizdir. Bu ikisini, (Sadist) denilen rûh hastaları yapar. Çok çirkin ve büyük günâhdır.
İhtilâm olan kimse, uyanınca, yatakda, elbise veyâ bacağında yaşlık görse, bunun mezy denilen beyâz akıcı sıvı olduğunu anlarsa veyâ uyanık iken mezy aksa, gusl lâzım olmaz. İhtilâm olduğunu hâtırlamadan, menî görse, gusl lâzım olduğu, sözbirliği ile bildirildi. Mezy sansa ihtiyâten gusl lâzım olur. İhtilâm olduğunu, hâtırlayan kimse, bir yerde menî görmezse, gusl etmez. Kadın, gusl etdikden sonra, zevcinin menîsinin artığı çıksa, gusl etmez. Serhoş ayıldığı zemân, üstünde menî görse, gusl lâzım olur. Bayılan da böyledir. Kadın erkek uyanıp, yatakda menî görseler, ikisi de ihtilâm hâtırlamasa, ikisi de gusl eder. Cin, insan şeklinde cimâ’ yaparsa, insana gusl lâzım olur. İnsan şeklinde gelmezse, bundan lezzet alan, gusl etmez. Fercden başka yerine sürtmekle çıkan erkek menîsi, rahme girse, kadın gusl etmez. Bu sûretle hâmile kalsa, gusl eder ve o günden beri kıldığı nemâzları kazâ eder.
Çocuk zekeri, hayvan zekeri, ölü zekeri, zeker gibi herşey veyâ parmak ve prezervatif kullanınca ferce sokuldukları zemân, lezzet duyarsa, gusl lâzım olur. Lezzet duymazsa, gusl etmesi iyi olur. (Merâkıl-felâh)da diyor ki, (Kadın erkek, birbirini görmekle, düşünmekle, menî akınca cünüb olur). Kadının gusl ve abdest suları ve hamâm parasını zevci verir. İhtiyâc maddelerini, kadın zengin olsa da, erkeğin alması lâzımdır. İdrâr yaparken, menî de çıkarsa, zekeri münteşir ise, gusl eder.
Kadın cünüb iken hayz görürse, isterse hemen gusl eder. İsterse, hayz bitinceye kadar bekleyip, sonra ikisi için bir gusl eder.
(Dürr-ül-müntekâ)da diyor ki, (Erkeklerin erkek hamâmına, kadınların kadın hamâmına gitmeleri câizdir. Avret mahallini kalın ve bol havlı ile örtmek farzdır. Başkasının ince ve dar havlı ile örtülü avret mahalline bakmak da harâmdır. Hamâmcının uylukları keselemesi ve örtülü iken bakması câizdir. Havlı altındaki avret mahalline temâs etmesi, bakması harâmdır. Erkek erkeğin, kadın kadının avret olmıyan yerlerine şehvetsiz bakması ve temâs etmesi câizdir. Erkeğin kâfir kadınlarına da, şehvetsiz bakması da harâmdır). Nass ile veyâ icmâ’ ile bildirilmiş olan harâma ehemmiyyet vermiyenin îmânı gider, mürted olur.
Cünüb kimse, kılmadığı nemâz vakti çıkıncaya kadar gusl etmezse, günâh olmaz. Dahâ gecikdirmesi büyük günâhdır. Cünüb iken uyumak, cimâ’ yapmak günâh değildir. Zevce ile birlikde, bir kurnadan, bir kapdan gusl etmek câizdir. Cünübün elini ve ağzını yıkamadan yiyip içmesi tenzîhen mekrûhdur. Çünki ağzına, eline sürülen su, müsta’mel olur. Müsta’mel suyu içmek ise mekrûhdur. Hayz gören kadın böyle değildir. Çünki hayz hâlinde iken gusl abdesti alması emr olunmadı. [Hayz hâlindeki kadın, göğsünü yıkamadan, çocuğunu emzirebilir. Cünüb kadının, yıkamadan emzirmesi mekrûh olur.] Çocuk emziren kadının abdesti bozulmaz.
Kendi avret yeri açık iken ve avret yeri açık olanlar yanında Kur’ân-ı kerîm okumak mekrûhdur. Bir yeri açık olan, başını yorgandan çıkarıp okumalıdır.
Müsâfir olduğu evde cünüb olan kimse, gusl abdesti alırsa iftirâya, şübheye uğrayacağından korkarsa, gusl etmez. Su varken teyemmüm etmesi de câiz olmaz.