88 — HİCRÎ SENE BAŞININ HANGİ GÜN OLDUĞUNU
BULMAK
Muharremin birinci gününü bulmak için sene adedi, beş ile çarpılır [darb edilir]. Bulunan aded, sekize bölünür [taksîm olunur]. Bâkî [kalan sayı], perşembeden i’tibâren gün adedini gösterir. Meselâ [1357] senesi Muharremi ibtidâsı: 1357 nin beş misli 6785 dir. Bunun 8 ile taksîminden bir kalır. Muharremin başı perşembedir. Üçyüzaltmışbirinci [361]. sahîfeye bakınız!
89 — HERHANGİ BİR ARABÎ AYIN BİRİNCİ
GÜNÜNÜ BULMAK (Işık Usûlü)
Sene adedinden bir noksânı, 4,367 ile çarpılır [darb edilir]. Bulunan adedin tam sayısına, aranılan aya mahsûs rakam ilâve edilir. Çıkan mecmû’ [toplam], yediye taksîm edildikde, kalan [bâkî], Cum’adan i’tibâren gün adedi olur.
Oniki arabî ayın herbirine mahsûs rakamlar, şu beytdeki, oniki kelimenin birinci harfleridir. Her büyük harf, (Ebced hesâbı) ile, bir adedi gösterir:
Hilmi Bu Dünyâya Hiç Zahmet Etme!
Cemâl-i Dünyâyı, Vefâsız Zen Buldu Cümle.
Beytdeki oniki büyük harfin sıraları, oniki arabî ayın, Muharremden i’tibâren sıralarına göredir. Her harf, aynı sıradaki ayın husûsî numarasıdır.
(Ebced hevvez huttî) kelimelerindeki harflere (Hurûf-i cümmel) denir. Bu kelimeler de:
E=1, b=2, c=3, d=4, he=5, v=6, z=7, hu=8, t=9, î=10 dur. Buna göre, yukarıdaki beytde kelimelerin birinci harfleri:
Hilmi=8=Muharrem
Bu=2=Safer
Dünyâya=4=Rebî’ul-evvel
Hiç=5=Rebî’ul-âhır
Zahmet=7=Cemâzil-evvel
Etme=1=Cemâzil-âhır
Cemâli=3=Receb
Dünyâyı=4=Şa’bân
Vefâsız=6=Ramezân-ül-mubârek
Zen(kadın)=7=Şevvâl
Buldu=2=Zil-ka’de
Cümle=3=Zil-hicce
aylara mahsûs rakamları gösterir.
Meselâ [1362] senesi, Zil-ka’de ayının yirmidokuzuncu gününü bulalım: 1361 adedini, 4,367 ile darb edelim, 5943 olur. Buna iki ilâve edelim. Çünki, Zilka’deye mahsûs aded ikidir, 5945 olur. Bunu yediye bölünce, iki artar. Demek ki Zil-ka’denin birinci günü, Cum’adan başlıyarak, ikinci gün imiş. Ya’nî cumartesi imiş. Yirmidokuzuncu gün de, tabi’î yine cumartesidir. Hüseyn Hilmi Işıkın “rahmetullahi teâlâ aleyh” bulmuş olduğu bu üsûl, pek kat’î ve hassâsdır.
Kamer, güneşin ve yıldızların, şarkdan garba doğru olan, günlük hareketlerine iştirâk etdiği gibi [s.182], Erd etrâfında garbdan şarka doğru da hareket etmekdedir.