1249

Bu hareketi, güneşin garbdan şarka doğru olan senelik hareketinden dahâ sür’atlidir. Kamer, bu hareketinde bir devrini 27 gün 8 sâatde temâmlamakdadır. Bu sebeb ile, günlük devrini yıldızlardan elli dakîka 30 sâniye sonra temâmlar. Güneş ise, günlük hareketini dört dakîka sonra temâmlamakdadır. Bunun için kamer, bir evvelki güne nazaran, güneşden dahâ sonra Nısf-ün-nehâra gelir ve birinci gece güneşden 45 dakîka sonra gurûb eder. Kamer, yer küresinin etrâfında dönerken, mahrekinin bulunduğu müstevî ile, husûf müstevîsi arasında takrîben beş derecelik bir zâviye vardır. Her devrinde, bir kerre, ay ile güneş, yer küresinin aynı tarafında olarak, üçü bir doğrultuda bulunuyorlar. Bu hâle (İctimâ’ı neyyireyn=Conjunction) denir. Bu hâlde iken, kamerin bize karşı olan yüzü karanlık oluyor. Ayı göremiyoruz. Bu zemâna (Muhak) denir. Muhak zemânı sâbit değildir. Yirmisekiz sâat ile yetmişiki sâat arasında değişmekdedir. Osmânlı âlimlerinin takvîmlerinde a’zamî olarak üç gün [72 sâat] hesâb edildiğini görüyoruz. İctimâ’ vakti, Muhak zemânının tam ortası olup, ilmî takvîmlerde her ay için yazılıdır. Erd da güneş etrâfında hareket etdiği için, iki ictimâ’ vakti arasındaki zemân, 29 gün 13 sâat olmakdadır. İctimâ’ vaktinde, şems ile kamer, aynı vaktde Nısf-ün-nehârdan geçmekdedir. İctimâ’ vaktinden sekiz derece [takrîben 14 sâat] geçmeden evvel, ya’nî Erd ile kameri ve Erd ile şemsi birleşdiren, iki yarım doğru arasındaki (Beynûnet=Elongation) zâviyesi sekiz dereceden [14 sâatdan] az iken, hilâl hiçbir zemânda, hiçbiryerde görülemez. A’zamî 18 derece olunca, ay muhakdan kurtulup, güneş batarken, 45 dakîka içinde batı tarafında üfuk hattı üzerinde, yeni ayın hilâli görünür. Fekat, 57 dakîka (İhtilâf-ı manzar)ından dolayı, üfka 5 derece yaklaşınca görülemez. Muhakdan kurtulduğu vakt, hangi memleketde güneş batmakda ise, o tûl derecesindeki memleketlerden hilâl görülür. Sonraki sâatlarda veyâ gecede, bunların garbındaki memleketlerde de, güneşin gurûbundan sonra görülebilir. Meselâ, Receb ayı başlıyacağı zemân, ictimâ’ vakti, 14 Mayıs 1980 çarşamba günü Türkiye [İzmitin mahallî] sâati ile, 15 dedir. Hilâlin ilk görünmesi, perşembe günü beşden evvel olamaz. Osmânlı âlimlerinin kabûl etdiği gibi, bu zâviye 18 derece, ya’nî birbuçuk günlük zemân olunca, hilâlin ilk görünmesi 16 Mayıs Cum’a günü sâat 3 de olacakdır. Cum’a günü güneşin batması, İstanbulda 19.20 de olduğu için, güneşin batması 16 sâat önce olan, ya’nî İstanbulun 240 derece veyâ Londranın 270 derece doğusunda bulunan Amerikanın Şikago şehrinde ve batısındaki yerlerde, Cum’a günü [Cumartesi gecesi] güneş batarken hilâl görülebilecekdir. Mayısın 17. Cumartesi günü, Recebin birinci günü olacakdır. 270 dereceli tûl dâiresinin şarkındaki memleketlerde, bu gece görülemez. Geceler, gurûb zemânında, bu gecelerin gündüzleri, gece yarısı başlamakdadır. Bu hesâblar, kamerî ayın başladığı vakti bulmak için değildir. Hilâlin görülebileceği geceyi anlamak içindir. İmâm-ı Sübkî de böyle buyurdu. İmâmın sözünü tersine çevirenlere aldanmamalıdır. (Tahtâvî ve Şernblâlî hâşiyeleri). İbni Âbidîn, birinci cild, ikiyüzseksendokuzuncu sahîfede, kıble ta’yînini bildirirken, diyor ki: (Ramezân-ı şerîfin birinci gününü anlamakda takvîmlere güvenilmemelidir, buyurdular. Çünki oruc, gökde yeni ayı görmekle farz olur. Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem”, (Hilâli görünce oruca başlayınız!)buyurdu. Hâlbuki hilâlin doğması, görmekle değil, hesâbladır ve hesâb sahîh olup, hilâl, hesâbın bildirdiği gecede doğar. Fekat, o gece görülmeyip, bir gece sonra görülebilir ve oruca, hilâlin doğduğu gece değil, görüldüğü gece başlamak lâzımdır. Çünki, islâmiyyet böyle emr buyurmuşdur). Semâda, Ramezân-ı şerîf hilâlini aramak, bir ibâdetdir. Görülüyor ki, Ramezân-ı şerîf başlangıcını önceden haber vermek, islâmiyyeti bilmemek alâmetidir. Kurban bayramının birinci günü de, Zilhicce ayının hilâlini görmekle anlaşılır. Zilhicce ayının dokuzuncu Arefe günü, hesâbla, takvîmle anlaşılan gün veyâ bundan bir gün sonra olur. Bundan bir gün önce Arafâta çıkanların hacları sahîh olmuyor. Hiçbiri hâcı olamıyor.

Arabî ayın birinci gününü bulmak için, (Ma’rifetnâme) ve (Acâib-ül-mahlûkât) kitâblarında da, birbirlerinden başka üsûller ve cedveller yazılıdır.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.