1249

4 — Mukâyada satışı: Altın ve gümüşden başka, ayn olan bir malı, yine ayn olan mal karşılığında satmakdır. Şu iki kile buğdayı, bu yüz yumurta karşılığında satdım demek böyledir. Malları, söz kesilirken ta’yîn etmek şart olup, kabz etmek şart değildir.

Mebî’in piyasadaki fiyâtına, değeri (kıymeti) denir. Ya’nî kıymet, o maldan anlayan müşterîlerin verdikleri değer demekdir. Kıymete, (Semen-i misl) de denir. (Bâyı’) ile (Müşterî) arasında uyuşulan değerine, (Pazarlık semeni) veyâ (Alış Semeni) veyâ (Fiyâtı) denir. Alış fiyâtına, taşıma, işçilik ücretleri, vergi gibi masraflar eklenince, (Mâliyyet), ya’nî (Mal oluş) fiyâtı denir.

Altın ile gümüşden başka eşyâdan, mislî olmıyanlar, meselâ elbise, ev, hayvan, tarla, arsa, mutlak bey’de dâimâ mebî’dirler.

Mislî olanlar, altın veyâ gümüş ile veyâ kâğıd para ile değişdirilirken ta’yîn edilirse, mebî’ olurlar. Meselâ, filân yerdeki şu kadar kile buğdayımı, bu kadar altına sana satdım demek gibi. Eğer ta’yîn edilmez iseler, yine mebî’ olurlar. Fekat, satış (Selem) olur. Meselâ, şu kadar kile buğdayı, bu kadar liraya satın aldım deyince, selem olur.

Mislî olanlar, mislî olmıyan, ya’nî kıyemî mal ile değişdirilirken, ta’yîn edilirler ise, bunlar da mebî’ olur ve (Mukâyada satışı) olur. Meselâ şu atı, bu yığın buğdaya veyâ bu yığın buğdayı, şu ata satdım demek gibi. Mislî mal ta’yîn edilmezse, iki dürlü olabilir: Mislî mal söylenirken, ismleri sonunda (ya, ile) gibi sözler söyleniyorsa, semen olur. Şu kuzuyu, on kile buğda(ya) satın aldım gibi. Eğer söylenmiyorsa, mebî’ olur ve satış selem olur. Bu kuzu (ile) on kile buğday satın aldım demek gibi.

Mislî olan iki mal birbirleri ile değişdirildikleri zemân, ikisi de ayn ise, her ikisi de mebî’ olur. Satış (Mukâyada) olur. Biri ta’yîn edilirse, satış (Selem) olur.

Yukarıda yazılı dört çeşid bey’den herbiri altı dürlü olabilir:

(1) — (Sahîh olan bey’): Aslı ve sıfatı islâmiyyete uygun olan bey’ [satış]dir.

(2) — (Bâtıl olan bey’): Aslı da, sıfatı da islâmiyyete uygun olmıyan bey’dir.

(3) — (Fâsid olan bey’): Aslı islâmiyyete uygun, fekat sıfatı uygun değildir.

(4) — (Mekrûh olan bey’): Aslı ve sıfatı islâmiyyete uygun ise de, kendisine, islâmiyyetin yasak etmiş olduğu birşey karışmış olan şatışdır.

(5) — (Mevkûf bey’): Aslı ve sıfatı sahîh ise de, başkasının hakkı karışan bey’dir.

(6) — (Vefâ ile satış): Alıcı ve satıcının, satışdan vazgeçmek hakkı bulunan bey’dir.

Bu satışları ayrı ayrı açıklıyalım:

(1) — Sahîh bey’: Her çeşid bey’in sahîh olması için, alıcı ve satıcının aynı kimse olmaması, ya’nî bir kimsenin hem satıcıya, hem alıcıya vekîl olarak kendi kendine satış yapmaması, akllı olmaları, (Akd) yapılması, ya’nî birinin (Îcâb), ya’nî teklîf edip, karşısındakinin, onu, ayrılmadan önce (Kabûl) etmesi, ya’nî söz kesilmesi, mebî’in ve semenin mal olmaları ve mütekavvim olmaları lâzımdır. Mebî’in, bir felsin i’tibârî kıymetinden aşağı olmaması da lâzım olduğu, (Bahr-ür-râ’ık)da ve (Dürr-ül-muhtâr)da (Sarf)dan önce yazılıdır.

Mutlak bey’in sahîh olması için, bu şartlardan başka, mebî’in dâimâ, semenin ise fâiz olduğu hâllerde ta’yîn edilmesi, pazarlık ederken hâzır olmayıp gösterilmiyen mebî’in ve semenin mikdârlarının söylenmesi, mebî’in mevcûd ve satanın mülkü ve müşterîye teslîmi mümkin olması ve semenin cinsinin belli olması lâzımdır. Her çeşid satışda, alıcı ve satıcının bâlig ve hür olmaları ve müslimân olmaları şart değildir. Semenin mevcûd olması ve mebî’in söz kesilen yerde hâzır olması şart değildir.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.