5 — ALIŞ VERİŞDE MUHAYYERLİK
Bâyı’ veyâ müşterînin, alış-verişden vaz geçebilmek hakkına, (Muhayyer olmak) denir. Muhayyerlik, sahîh ve fâsid bey’lerde câiz olup, üç dürlüdür:
1 — Pazarlık ederken muhayyer olmağı şart koymakdır: Bu muhayyerlik üç günden fazla olamaz. Bu müddet söylenmez ise, muhayyerlik olmaz. İmâmeyne göre, müddet belli olmak şartı ile çok uzun zemân muhayyer olabilirler. Üç güne kadar parayı vermez isen, satmakdan vaz geçerim demek câizdir. Üç günden fazlası için söylerse, satış câiz olmaz. İmâm-ı Muhammed, câiz olur buyurdu. Bâyı’ muhayyerlik şart etdi ise, mal bâyı’in mülkünde kalır. Müşterî alıp da, onda helâk olursa, benzerini veyâ piyasadaki değerini verir. Müşterî muhayyer ise, mal bâyı’in mülkünden çıkar. Eğer müşterîde iken helâk olur veyâ zarar görürse, (Semen-i müsemmâ)yı, ya’nî uyuşdukları parayı verir. Muhayyer olan, kabûl etdiğini, uyuşduğu kimsenin yanında veyâ başka yerde söyliyebilir. Fekat red etdiğini ona söylemesi lâzımdır. İmâm-ı Ebû Yûsüf, başka yerde de red edebilir, dedi. Muhayyer olan ölürse, muhayyerlik biter. Ya’nî satış yapılır. Müddet bitince de satış lâzım olur. Bâyı’ veyâ müşterî başkasının, belli bir zemâna kadar muhayyer olmasını da şart edebilir. Eğer gün, ya’nî müddet ta’yîn olunmaz ise, bey’ sahîh olmaz. Şart edenin kendisi veyâ o başkası red veyâ kabûl edebilir. Biri red, biri kabûl ederse, önce bildirenin sözü yapılır. (Dürer-ül-hükkâm) sâhibi “rahmetullahi teâlâ aleyh”, üçyüzüncü maddede diyor ki, (Şart ile muhayyer olmak, söz kesildikden birkaç gün sonra da karârlaşdırılabilir. Fekat, akdden önce şart edilen muhayyerlik hükmsüzdür). İskân belgesi olmıyan evi satın alırken, belli zemâna kadar iskân belgesi alınacakdır deyip de, o zemân içinde alınmazsa, belediyyenin satışa izn vermediği anlaşılıp, bey’ fesh olur. Eğer zemân belli olmazsa, akd sahîh olmaz. Fâsid olur.
Müşterînin, iki veyâ üç maldan birini seçmek için, üç gün veyâ dahâ ziyâde muhayyer olması câizdir. O şey üçden çok ise, câiz olmaz. Üç şeyden biri, mebî’ olup ikisi, bâyı’in malı olur ve müşterîde emânet olur. Helâk olurlarsa, müşterî birini öder. Emânet olanları ödemesi lâzım değildir. Hepsini red edemez. Fekat hepsinde de muhayyerlik şart etdi ise, hepsini red edebilir. Müşterî muhayyerlik zemânı bitmeden ölürse, üç şeyden birini, vârisleri alır. İki kişi bir mal satın alıp muhayyer olduklarında, biri kabûl edince, ikinci red edemez.
2 — Alırken görmediği şey için muhayyer olmakdır: Alış-veriş esnâsında, mevcûd olduğu hâlde, bâyı’ın yanında bulunmıyan, ya’nî müşterî görmeden, ya’nî iyi tanımadan satış câizdir. Müşterî, malı görünce red edebilir. Görmeden önce semeni vermeğe zorlanamaz. Bu muhayyerlik, bir zemân ile sınırlı değildir. Görmediği için muhayyer olan müşterî, mebî’i görmeden önce de, bey’i fesh edebilir. Mebî’ ayn olmazsa, ya’nî müşterînin görmediği mebî’in yerini, sıfatını, arsasının hudûdünü, cinsini, mikdârını bâyı’ bildirmezse, bey’ fâsid olur.
Bir kimse, cinsini söyliyerek birşey satsa, bu şey başka cinsden çıksa, bey’ bâtıl olur. Meselâ karpuz tohumu olarak alıp, hıyâr tohumu çıksa, bâtıl olur. Müşterî, tohum mevcûd ise, geri verir. Mevcûd kalmamış ise, mislini verir. Semeni geri alır.
Bir kimse, malını görmeden satsa, muhayyer olamaz. Ya’nî görünce, satışdan vaz geçemez. At, katır ve merkebin yüzünü ve sağrısını gören muhayyer olamaz. Et için koyun alırken el ile yoklamıyan muhayyer olur. Evin sofasını gören, odasını görmese de muhayyer olmaz. Fekat, imâm-ı Züfere göre “rahmetullahi teâlâ aleyh”, odaları da görmek lâzımdır ve fetvâ böyledir. Karışık bir malın bir kısmını gören müşterî, hepsini görünce muhayyerdir. Dartı ile veyâ ölçek ile ölçülen şeyin nümûnesini gören, o şeyin hepsini görünce muhayyer olmaz. Fekat nümûnesinden düşük ise, ayb sebebiyle muhayyer olur. Yinecek şeyleri tatmıyan muhayyer olur.
Müşterînin, satın almak için vekîli veyâ satın aldığı malı teslîm almak için gönderdiği vekîli,