Domuzu veyâ şerâbı satmak veyâ satın almak için, müslimânın zimmîyi vekîl etmesi harâmdır. Satın alınan şerâbı sirke yapması veyâ dökmesi, domuzu başı boş bırakması ve bâyı’ın de semeni fakîrlere vermesi lâzım olur.
Bir binânın üst katı yıkıldıkdan sonra, yalnız bu üst katını satmak bâtıldır. Çünki, mal kalmamışdır. Mevcûd olan mal satılır. Hak, yalnız olarak satılmaz. Bunun için, alınacak ma’âşı, erzâkı, almadan önce satmak, bunların çeklerini bankaya kırdırmak bâtıldır. Apartman katları, yapıldıkdan sonra satılır. Yapılmadan önce satmak bâtıldır. Bir kimse, kendi üstüne kat yapmak hakkını satabilir. Burada katın tavanı, üst kata taban olmak üzere satılmakdadır. Bu tavan ve taban ikisi arasında ortak olmakdadır. Yirminci maddede yazılı (Mülk şirketi) hâsıl olmakdadır. Dere, nehr satılmaz, zîrâ hudûdü belli değildir. Yol satılır. Çünki, eni, boyu bellidir. Bir yer satılınca, buradan veyâ buraya gelen yerden geçmek hakkı ve burayı sulamak hakkı da satılmış olur. Dişi koyunu, erkek diye satmak sahîh ise de, müşterî muhayyer olur. Parasız, meccânen mal satmak bâtıldır. Aynı cins malı, birbiri karşılığında veresiye satmak her zemân fâiz olur. Peşin satışda, hacm veyâ ağırlıkla ölçülüyorlar ise ve hacm veyâ ağırlıkları farklı ise yine fâiz olur. Ağırlıkları veyâ hacmleri ve vasfları, özellikleri de eşit ise, fâsid olur. Çünki, fâidesiz bir satış olur. Ağırlıkları veyâ hacmleri ve cinsleri eşit olup vasfları başka ise, peşin satış sahîh olur. Altın veyâ gümüş parayı kendi cinsi ile bozmak müstesnâ olup, peşin dâimâ sahîhdir. Bey’in sahîh ve bâtıl olmasında iki taraf uyuşmaz ise, bâtıl olduğu kabûl edilir.
(3) — Fâsid olan satışlar: Fâsid satışlar, câiz değildir ve harâmdır. Büyük günâhdır. Fâsid satışla alınan mal, müşterî teslîm alınca, kendi mülkü olursa da, yimesi, giymesi, harâmdır. Alanın ve satanın bu satışı bozması, geri vermeleri vâcibdir. Geri çevirmezlerse, vâcibi terk etdikleri için günâha girerler. Fâsid satışla alınan mal, müşterî elinde helâk olursa, misli varsa, mislini verir. Misli yoksa, teslîm aldığı zemândaki piyasa kıymetini öder. Sahîh bey’lerde ise, kıymet değil, uyuşulan semeni verir.
Fâsid bey’ geri çevrilince, önce, bâyı’ parayı verir. Sonra malı geriye alır. Bâyı’, semeni aldıkdan sonra, bey’ geri çevrilmeden evvel bundan istifâde etmesi câizdir. Fekat müşterînin maldan istifâde etmesi câiz değildir. Mebî’i, sadaka, hediyye etmesi sahîh olur ise de, vâcibi terk etdiği için tevbe etmesi lâzım olur. Kirâya vermesi sahîh olmaz. Satıp kazandı ise, kârı sadaka verir. İkinci müşterînin yiyip içmesi halâl olur.
Fâsid satış, aslında sahîhdir, câizdir. Çünki, mütekavvim olan mal satışıdır. Fekat, sıfatı islâmiyyete uygun olmayıp sahîh değildir. Ya’nî semen, mütekavvim mal olmıyan veyâ mebî’ veyâ semenin mikdârı ve evsâfı veyâ veresiye satışda, semenin verileceği zemân bilinmiyen veyâ fâsid şartlar bulunan satışdır.
Kıyemî olan bir malın iki dânesinden hangisini istersen al diyerek satmak fâsiddir. Müşterî hangisini istersem onu alırım derse, muhayyer olarak câiz olur.
Semen belli olmazsa, meselâ, bu malı aldığım fiyâta veyâ hakîkî kıymetine veyâ piyasadaki kıymetine veyâ filân kimsenin aldığı fiyâta deyip de, cinsi ve mikdârı söylenmez ise, bey’ fâsid olur. Semen, göstermekle veyâ mikdârı ve cinsi söylenmekle ma’lûm olur. Yalnız, ekmek, gazete gibi, kıymeti i’lân edilen ve satanın arzûsu ile değişmiyen şeylerde, semeni bildirmeden bey’ sahîh olur. (Hadîka)da, yimesi harâm olanları anlatırken diyor ki: (Harâm olan semen ta’yîn edilmezse, bununla alınanın yinmesi halâl olur). İkinci kısm, 40. cı madde, 4. cü sahîfesine bakınız!
Birşeyi [meselâ yağı], kab ile dartıp, kab için mu’ayyen bir mikdâr dara düşmeği şart etmek fâsiddir. Kabı boş dartıp, sonra darasını düşmek lâzımdır. Eğer kabın vezni kadar düşmek şart edilirse veyâ tenekedeki yağ, ölçmeden, topdan satılırsa, câiz olur.