1249

(Bir malın edâsına, ya’nî ödenmesine kefîl olmak iki dürlüdür: Ayn olan mala kefîl olmak, Deyn olan mala kefîl olmak. Gasb edilmiş olan mal, ayndır. Ya’nî, hakîkaten maldır. Buna kefîl olunur. Ayn telef olursa, bedelini öder. Deyn ise, ele geçmeden önce hakîkaten mal değildir. Çünki, mevcûd olmayıp, saklaması mümkin değildir. Ele geçdikden sonra, mal olur. Kullanılması mümkin olur. Bunun için, borcluya hediyye edilmesi sahîh olup, kabûl etmesi şart değildir. Hiç ayn malı bulunmıyan bir kimsenin, başkalarından alacakları olsa, malı olmadığına yemîn etse, yemîninde sâdık olup hânis olmaz).

Ukûbâtda kefâlet sahîh değildir. Birinin yerine, kefîli i’dâm edilmez. Belli bir zemân için kefîl olmak câizdir. Şartsız kefîl, kefâletden vaz geçemez. Kendinde emânet bırakmış olduğu maldan ödemek şartı ile, emânet sâhibine kefîl olmak sahîhdir. Alacaklı, emânet olan maldan fazlasını kefîlden istiyemez. Havâlede de böyledir.

Borclu, ödeme vakti gelmeden, başka memlekete gidecek oldukda, alacaklı hâkime mürâce’at edip, borcludan kefîl veyâ rehn istiyebilir. Vermezse, hâkim onu seferden men’ edebilir. Borclunun emri ile kefîl olan da, borcluyu seferden men’ etdirebilir. Borclunun emri [Haberi] olmadan kefîl olan, borcu ödeyince, bunu borcludan istiyemez. Banka (Temînât mektûbu) ile alış-veriş etmek, Dâr-ül-islâmda câiz değildir.

HAVÂLE Borclunun, alacaklıya, borcumu falan kimseden al deyip, bu ikinci kimsenin, ya’nî alacaklının, bu teklîfe, sözleşme yerinde râzı olmasına, (Havâle) etmek denir. Borclu ve borcu ödemeği kabûl eden üçüncü şahs sözleşirken, alacaklı hâzır bulunmazsa, haber alınca izn verse de, Tarafeyne göre, havâle sahîh olmaz. Sözleşme yerinde bulunup râzı olması lâzımdır. Mikdârı ve cinsi bilinen deyn havâle olunur. Aynı ve hakkı havâle etmek câiz değildir. Bir kimse, borclu olmadığı birine, falan kimsedeki alacağımı sen al dese, havâle olmaz. Onu, alacağını teslîm almak için, vekîl etmiş olur. Havâle eden birinci kimsenin havâleyi alana borclu olması, ya’nî havâle olunanın, ya’nî havâleyi alan ikinci kimsenin bundan alacağı olması lâzımdır. Havâleyi kabûl eden üçüncü kimse, havâle veren birinci kimseye borclu olur veyâ olmıyabilir.

Havâle üç şeklde olabilir:

1 — Mutlak havâle, havâleyi veren birinci kimsenin, havâleyi kabûl eden üçüncü kimseden alacağı veyâ onda vedî’ası olduğu bildirilmiyen havâledir. Alacağı veyâ onda vedî’ası olup da bildirmedi ise, havâleyi alan da, havâleyi veren de alacaklarını ondan isterler.

2 — Kabûl edendeki alacağı paradan ödenmek üzere verilen havâledir.

3 — Kabûl edende emânet bulunan veyâ gasb etdiği maldan, paradan ödenmek üzere verilen havâledir. Alacaklıya verilen banka çeki böyledir.

İkinci ve üçüncü şekldeki havâlede, havâle kabûl edende, havâle verenin alacağı olmadığı anlaşılırsa veyâ vedî’a helâk olursa, havâle bâtıl olur. Sahîh olduğu zemân, havâleyi kabûl eden, borcu, yalnız havâleyi alan ikinci şahsa ödemeğe mecbûr olup, havâleyi verene öderse, havâle alana tazmîn etmesi lâzım gelir. Tazmînden sonra, havâle verenden bunu ister. Havâle kabûl edilince, havâleyi veren, alacağını, havâleyi kabûl edenden artık istiyemez. Buna hediyye etmesi de câiz olmaz.

Havâle, verenin, alanın ve kabûl edenin üçünün de sözleşmesi ile olabileceği gibi, yalnız veren ile alanın veyâ veren ile kabûl edenin, yâhud alan ile kabûl eden arasındaki sözleşme [anlaşma] ile de olur. Ancak, veren ile kabûl edenin sözleşmesine, havâle alanın veyâ bunun vekîlinin, sözleşme yerinde izn vermesi, havâle verenin veyâ kabûl edenin bulunmadığı sözleşmenin sahîh olabilmesi için, bunların ayrıca havâleyi vermek veyâ almak için râzı olmaları lâzımdır. Havâle veren râzı olmazsa,

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.